Bitki örtüsünü, Sivas ve çevresine göre daha zengin olan ormanlar ve bozkır oluşturmakta. Bu konuda gelecek nesillerin aynı hatayı tekrarlamaması için bir özeleştiride bulunmak istiyorum:
1940 ve hatta 1950'li yıllara kadar Doğanşar'ın % 90'ının ormanlarla kaplı olduğu anlatılmakta. Dört-beş metre çapındaki ağaçlardan bahsediliyor. İnsanların korkudan giremedikleri, gökyüzü görünmeyen çam ve gürgen ormanlarının yerinde bugün yeller esmekte. Sayısız dağ ve tepe artık çıplak. Alaçam'daki çamların sadece adı kaldı.
Peki, ne oldu bu ağaç ve ormanlara? Tamamı, yakacak ve kereste için mi tüketildi?
Keşke öyle olsaydı. 1940'lı yılların büyükleri ormanların günahını hiçbir zaman ödeyemezler. Doğanşar'daki ormanlar bir cehaletin sonucu olarak tüketilmiş. Sayısız ihtiyarı dinledim. Anlattıkları insanın tüylerini ürpertiyor. Bakın, ağaçlar niçin kesilmiş:
-Katran ve boya hammaddeis olarak kullanmak,
-Çam kabuğunun altındaki seri yemek,
-Ağaç kesimi konusundaki iddialaşmalar, yarışmalar,
-Koca bir ağacın içini yakarak hayvan yemliği yapmak,
-Tarla açmak,
-Aynı meyildeki ağaçları yarıya kadar kestikten sonra, rüzgârda domino taşları gibi düşüşlerini seyretmek,
-Şahıs ormanlarının ise tehdit ve intikam duygusuyla kesilmesi.
Bu yanlışların sonucu olarak 1960'lı yıllarda Doğanşar insanı, yakacak temini için dahi ağaç bulamaz oldu. Kesilen tek ağaç için köyler arasında kavgalar çıkmaya, silahlar patlamaya başladı. Bu sebeple keçi kaldırıldı. Ormanların korunması ve geliştirilmesi için kararlar alındı. Karara aykırı davrananlar komşuluktan reddedildi. Doğanşar'ın şimdiki güzide ormanları, işte bu kararlılığın neticesinde, yeniden canlandı.
Günümüzde, Doğanşar'ın hemen her tarafında çam, gürgen, yabani fındık, meşe, karaağaç, dağkavağı, ahlat, ekşi elma, ıhlamur, kumrut, öküzgötü, paltakotu, havgidi, mamukeriği, domuz eriği, tavşanelması, çetirez, daraklık, kurtbağrı ağaçlarına rastlamak mümkündür.
Sulanabilen yerlerde ise en çok söğüt ve kavak ağacı dikkati çekmekte. Elma, armut ve erik çeşitleri, vişne, ceviz, kiraz, mahlep çokça yetiştirilmektedir.
Bölgenin ormanlık ve dağlık olması sebebiyle yaban hayatı zenginlik arzetmektedir. Yörede yaşayan hayvanların bir kısmı şunlardır: Kuşlardan; kartal, şahin, doğan, atmaca, karga, kırlangıç, saksağan, serçe, üveyik, gügük / ibibik, körügü / baykuş, bıldırcın, angurt, keklik, çil keklik, yaban kazları, ördek, geçerken uğrayan leylek ve turnalar, akbaba, sığırcık, güvercin, hopal, ağaçkakan / tahtadelen, yarasa, balık kuşu, sürüngenlerden; yılanlar, kertenkele, göğgeçemen, salyangoz, diğerhayvanlardan; ayı, kurt, domuz, tilki, tavşan, sansar, gelincik, su iti, keskü, kirpi, kaplumbağa, fare, köstebek / körsi, kurbağa, yara tedavisinde yararlanılan sülükler ile Yeşilırmak'ta değişik balık çeşitleri bulunmaktadır.
Son yıllarda domuz sayısında artış oldu. Domuzlar tarım alanlarına aşırı derecede zarar vermektele. Ayıların koruma altında olması ise arıcıları zor durumda bırakmaktadır. Geceleri araba ışığıyla tavşanların avlanması, ırmakta elektrik ve dinamit kullanılarak yapılan balık avcılığı ile Doğanşar dışından gelerek siyanürle tilki avcılığı, kuşların tarlalara atılan gübreden zehirlenmesi, tabiatın dengesini bozmaktadır.
|